🩸Normalliğin Deliliği'nde, psikanalist Arno Gruen, Freud tarafından yirminci yüzyılda popüler hale getirilen, insanların doğuştan yıkım ve şiddet eğilimi ile doğduğu varsayımına meydan okumaktadır. Gruen, bunun yerine, kötülüğün kökeninde kendinden nefretin, üzerimizde güç sahibi olanların "sevgisi" karşılığında özerklikten vazgeçildiği çocuklukta başlayan kendine ihanetten kaynaklanan bir öfkenin yattığını savunuyor. Bu boyun eğdirme gücünü paylaşmak için, sevilmenin güçlü ve köklü umutlarından ve incinme ve aşağılanma korkularından kaynaklanan sahte bir benlik, başkalarını memnun eden bir imaj yaratılıyor.
✨Dr. Gruen, bu aşırı adaptasyon ve için için yanan isyan modelinin izini bir dizi vaka incelemesi, sosyolojik fenomenler ve edebi eserler aracılığıyla takip etmiş. İncelenen tutumların ürettiği delilik, ne yazık ki, tam da modern toplumun üyelerine aşıladığı aynı soğuk, manipülatif "gerçekçilik" olduğu için büyük ölçüde fark edilmemektedir. Ancak Gruen, bu kalıptan kaçmanın sadece isyanda değil, isyancının isyanının nesnesine duygusal olarak bağlı kalmasında değil, kişisel özerkliğin gelişiminde yattığı konusunda uyarıyor. Onun zarif ve geniş kapsamlı sonucu, özerkliğe kolayca ulaşılamasa da, yokluğunun hem birey hem de toplum için felaket olduğuna işaret ediyor.
🔎Dr. Gruen, farkında olmadan normal olarak kabul edilen teşhis edilmemiş ve ifşa edilmemiş deliliği dikkatle ortaya koyuyor.
🚩Kitaptan, çok değerli bulduğum bir bölüm;
“Şizofren, tabi oluşa dayanan bir benliğin sahteliğini kabullenemediği için acı çeker. Aradığı sevgidir, ama yaşadığı boyun eğerek satın alması gereken sahte sevginin ikiyüzlülüğüdür. Bu nedenle, yaşadığı dünyanın sevemeyeceğini kanıtlamak için her şeyini ortaya sürer. Bu şekilde tabi olma tehlikesinden kaçar ve aynı zamanda annesini ve babasını suçu üstlenmek zorunda kalmaktan “korur”. Eğer zaten sevilmeye layık değilse, bu durumda kendi durumunun sorumluluğunu kendisi taşımalıdır.
Böylece potansiyel bir bağımsızlığı ve yine de bir yerde insanlarla sevgi dolu bir bağ kurabileceğine dair çelişik bir umudu da korur. Şizofrenin karşıtları da yukarıda kısaca anlatılmaya çalışılan “normal” insanlardır. Diğerleri tarafından onaylanmaya bağlı olan gücü elde etmek uğruna acıyı ve çaresizliği inkar eden insanlar…
Bu normal insanlar böylesine bir aldatmacadan yana olmayı tercih etmişlerdir. “
🍂Sizce? Hangisi normal davranış?
Mutlu Pazarlar dilerim🌷
Bu konu ile eski bir yazıma bu linkten ulaşabilirsiniz
Comments