✳️2021 yılında Birleşik Devletlerde Metthew A. Killinsworth yayınladığı bir araştırmada well-being’in iki biçiminin gelir artışı karşındaki değişimini incelenmiş. (hayatın anlarındaki insanların duyguları -deneyimlenen well-being- ve insanların durup düşündüklerinde hayatlarını değerlendirmeleri -değerlendirici well-being- olarak tanımlanıyor)
🔎Gelir ve well-being üzerine literatürdeki hemen hemen tüm çalışmalar değerlendirici well-being’e odaklanarak ilerlemiştir. Bu araştırmalarda, gelirlerini sürekli arttıran insanların hep daha fazla değerlendirici well-being’e sahip olduklarını tespit ediliyordu. 2010 yılında Nobel ödüllü Daniel Kahneman ve Angus Deaton tarafından öne sürülen kavrama göre ise, kişisel gelir yılda yaklaşık 75.000 $'ı aştıktan sonra deneyimlenen well-being artışı tamamen duruyordu.
❇️Ancak Matthew Killingsworth (2021) tarafından yapılan araştırma bu bulguya meydan okundu: "Deneyimlenen well-being yıllık 75.000 $ üzerindeki kazançların üstünde de artmaya devam ediyordu!" Belirgin ve çarpıcı bir fark şu idi: Değerlendirici well-being’i, ölçülen gelir aralıklarının tamamında yükselirken, deneyimlenen well-being aynı şekilde artmıyordu. Yıllık 75.000 $'ın altındaki gelirlerde artışı deneyimlenen well-being’e göre daha fazlayken yıllık 75.000 $'ın üzerinde, deneyimlenen well-being’e göre artışı oldukça azalıyordu.
🗝️Buradaki kilit sonuç, yıllık 75.000 $'ın üzerindeki gelirlerin hayattan memnuniyet satın aldığı, ancak mutluluğu satın almadığıdır. (Koçluk görüşmelerinde pek çok danışanının durumunu huzurlu-mutsuzluk içindeyim şeklinde tarif etmesi tesadüf değil)
💸Araştırmadaki belki de en ilginç sonuç, para ve mutluluk arasındaki ilişkinin, bireylere sorulan "Para sizin için ne kadar önemli?" sorusunun cevabında gizli: İnsanlar paraya kendilerini mutlu ettiğini bildikleri için mi değer veriyor yoksa değer verdikleri için mi daha mutlu ediyor? Her iki durumda da, cevaplarda ciddi bir ayrışma görülüyor.
🔆Sahip olduğunuz para sizi mutlu etmiyorsa, muhtemelen onu doğru harcamadığınız da düşünülebilir ve şu soru da gündeme getirebilir: İnsanların paralarını nasıl harcadıkları önemli değil mi?
Bu konuyla ilgili harika bir makalede, şu öneriler yapılmakta (https://scholar.harvard.edu/files/danielgilbert/files/if-money-doesnt-make-you-happy.nov-12-20101.pdf)
1. Daha fazla deneyim ve daha az maddi ürün satın alın.
2. Parayı kendinizden çok başkalarına fayda sağlamak için kullanın.
3. Daha az büyük zevk yerine birçok küçük zevk satın alın.
4. Konfor alanında kalmaya ve diğer kişisel standartlarınızı garantilemeye çalışmayın.
5. Tüketimi yavaşlatın.
6. Satın aldığınız ürünlerin çevrenizdeki etkisinin günlük yaşamınızı nasıl etkileyebileceğini düşünün.
7. Kendinizi karşılaştırarak yaptığınız alışverişlere dikkat edin.
8. Başkalarının mutluluğuna daha çok dikkat edin.
Commenti