top of page
Yazarın fotoğrafıVolkan Mirzalı

Sahili Gözden Kaybetme Cesareti 🌊

⚓Kristof Kolomb’un mezarı Sevilla Katedrali olarak da bilinen Catedral de Santa María de la Sede’de bulunuyor. Katedral 1506 yılında açılana kadar inşaatı tam 104 yıl sürmüş. Sevilla Katedralinin inşaatı tamamlanıncaya kadar, dünyanın en büyük katedrali Aya Sofya imiş! Sevilla katedralindeki en dikkat çekici detay ise bence daha önce bulunduğu yerde 1182 yılında tamamlanan İşbilye Ulu Caminin olması ve caminin kiliseye dönüştürülerek katedral içinde kalmasıdır. Kolomb’un mezarın bulunduğu kısım da tam burada bulunmaktadır.

⚓Bir rivayete göre Kolomb vefat ettiğinde asla İspanya topraklarına defnedilmemesini vasiyet etmiştir. Bu sebeple onun mezarı asker heykellerinin omuzunda durur.

⚓Kolomb, 1470'li yılların sonunda İzlanda'ya gittiğinde, Vikingler'in Amerika macerasını öğrendi. Denizyoluyla Batı'ya giderek Doğu'ya ulaşma fikri Kolomb'un kafasına İzlanda'da girdi. Kolomb, İzlanda'dan sonra bu düşüncesini hayata geçirmek için uğraşıp, durdu. (Hatta 1484’te II. Bayezit’ten de gemi talep etmiştir.)

⚓15. yüzyılın sonunda, İspanya'nın yeniden fethi “reconquista” tamamlanmıştı ve ülke dikkatini dünyanın diğer bölgelerini keşfe ve fethetmeye çevirmişti. Kolomb'un İspanyol yöneticilerle yaptığı sözleşme, bulduğu her türlü zenginliğin yüzde 10'unu, soylu bir ünvan ve karşılaşacağı herhangi bir ülkenin valiliği ile birlikte elinde tutabileceğini vaat ediyordu.

⚓İspanya'dan Atlantik Okyanusu boyunca dört sefer yaptı: 1492, 1493, 1498 ve 1502'de. Avrupa'dan batıya, Asya'ya doğrudan bir su yolu bulmaya kararlıydı ama bunu asla başaramadı. Bunun yerine, Amerika'ya rastladı. Sözde Yeni Dünya'yı gerçekten "keşfetmemiş" olsa da yolculukları, altın ve baharat bulmak için Kuzey ve Güney Amerika'nın yüzyıllarca süren keşif ve kolonizasyonlarının başlangıcı oldu.

⚓Eski Dünya buğdayı, Amerika'nın gıda maddesi haline geldi. Afrika kahvesi ve Asya şeker kamışı, Latin Amerika için temel mahsul haline gelirken, mısır, domates ve patates gibi Amerikan gıdaları Avrupa sofralarında görülmeye başladı.

⚓1502 yılındaki 4. seferinde Kristof Kolomb, gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika’ya uğrar. Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfasına yiyecek içecek verir. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen tadilat bitmez. Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini yağmalamaya başlamıştır.

⚓Bu duruma kızan yerliler yardımı ve yiyeceği keserler. Çaresiz durumdaki Kolomb, o dönemlerde gemilerinde bulunan ve yıldız pozisyonlarını da içeren takvimi karıştırırken, ertesi gün Ay tutulmasının olduğunu öğrenir. Aklına parlak bir fikir gelir ve hemen yerlilerin şefine gider. Şefe Tanrı ile haberleştiğini ve Tanrı’nın yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay’ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler.

⚓Ertesi gün Ay tutulması başlar ve Ay’ın rengi tutulmadan kızıla döner. Kolomb’un oğlu o anı günlüğüne şöyle yazmış; “İnleme ve feryatlarla birlikte her yerden gemilere doğru geldiler. Yiyecek ve içecek getirdiler. Tanrı’ya onları affetmesini söylemesi için amirale yalvardılar.” Onlara Tanrı’nın kendilerini affettiğini ve Ay’ı birazdan normal rengine çevireceğini söyler. Tutulma biter, Tanrı tarafından affedilen yerliler mutludur, evrenin işleyişini bilen Kolomb da… “Cehalet her zaman köleliği getirir” diye yazar seyir defterine… Haziran 1503

🌊“Sahili gözden kaybetme cesaretini gösterinceye kadar, okyanusu geçemezsiniz.”

Kristof Kolomb

550 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page