top of page
  • Yazarın fotoğrafıVolkan Mirzalı

Duygusal Çeviklik

Duygusal Çeviklik, duygularınızla doğrudan yüzleşeceğiniz, onları nesnel olarak gözlemleyeceğiniz, değerlerinize göre seçimler yapacağınız ve zihniyetinizi yavaşça değiştireceğiniz bir yaklaşım sunmakta. Kendini gerçekleştirme yolundaki hayatın birçok denemelerinde ve sapağında gezinmek için yeni, bilim destekli bir yaklaşım sunan motivasyon ve alışkanlıklardan oluşmaktadır.

Duygusal çevikliğin nihai hedefi, yaşamımız boyunca meydan okuma ve büyüme hissini canlı tutmaktır. Değerlerinizle aşılanmış, odaklı, küçük değişiklikler, yaşamınızda büyük bir fark yaratabilir. Özellikle, günlük tekrarlar yoluyla, değişim için bir kaldıraç sağlayarak, hayatın rutini ve alışılmış kısımlarını değiştirdiğimizde geçerlidir.

Susan David, bir Harvard psikoloğu olarak insanların mutluluğa ve doyuma ulaşmasına neyin yardımcı olduğu konusunda uzun vadeli bir araştırmalar yaptı. Duygularımızın sonuçlarımızı dikte etmesine değil, desteklemesine izin vermemize yardımcı olan 3 adımlı bir süreç hazırladı.

1-Duygularını göster, kötü olanları bile.!

Zorunlu iyimserlik (https://nik.art/optimism/) sürdürülemez, bu da kalıcı bir soruna yalnızca geçici bir çözüm olduğu anlamına gelir. Susan, örnek olarak Berkeley Üniversitesindeki çalışmaya (https://millslab.berkeley.edu/research.htm) atıfta bulunmaktadır. Tüm duygularınızın farkında olmak ve onları kabul etmek, hatta en zorlarından ders çıkarmak gerekmektedir.

2- Yeni bakış açıları yaratmak için duygularınızın dışına çıkın.

Yargılamadan dikkatle gözlemleyebildiğiniz her şey, daha rafine bir şekilde hareket etmenize yardımcı olur. Harvard’daki Nöro İmge Laboratuvarlarının yaptığı araştırmada bir denek grubu ile 2011'de sekiz haftalık bir meditasyon kursundan sonra, beyin bölgelerinde hafıza, stres yönetimi, empati ve kimlikle ilgili olumlu, fiziksel değişiklikler gördüler. Mevcut koşulları net bir şekilde okuyarak anı yaşamak, uygun şekilde yanıt vermek gerekmektedir.

3- “Neden”lerinizi, olması gerekenler değil, istediğinizi hedeflere göre belirleyerek devam edin.

Beyinlerimiz güçlü çarpıtma makineleridir. En büyük zihinsel hatalarımızdan biri, davranışsal bulaşma (https://en.wikipedia.org/wiki/Behavioral_contagion) adı verilen bir olgunun sonucudur. Nihai sosyal etki olarak açıklanan kavram sebebi ile, aynı şeyi yapan birine yakın olmamız belirli davranışları sürdürmemize neden olmaktadır. En derin değerlerinizle uyumlu hareket etmek için koşullu veya önceden programlanmış bilişsel ve duygusal kalıplarımızın ötesine geçmek anlamına gelir

Herakleitos, aynı nehre asla iki kez girilemeyeceğini, dünyanın sürekli değiştiği ve dolayısıyla bize her zaman yeni fırsatlar ve durumlar sunduğu anlamına geldiğini söyledi. Bundan en iyi şekilde yararlanmak için sürekli olarak eski kalıplarımızı yıkmalı ve yenilerini formüle etmeliyiz. En taze ve en ilginç çözümler, genellikle yeni deneyimlere taze gözlerle yaklaştığımız zamanlarda gelir. Bu, duygusal çevikliğin temel taşıdır.


Pratik reçeteler;

-Kendinizi uzun vadede ve sürekli büyüme yolunda olan bir kişi olarak görün.

- Çelişkileri kucaklamak ve kabul etmek, belirsizliğe karşı toleransınızı artırır.

- Mizah bir adım atma pratiği olabilir çünkü sizi yeni olasılıkları görmeye zorlar.

- Sorununuzu başka birinin bakış açısından değerlendirmeye çalışın

- Kalıplarınız içinde kaldığını fark ettiğinizde, o düşünceyi ve o duyguyu tanımlayın.

- Kendinizle üçüncü şahıs gibi konuşun

- Mevcut bir alışkanlığa yeni bir davranış ekleyin

-Engelleri önceden tahmin edin ve “eğer şu olursa, -o zaman-” stratejileriyle onlara hazırlanın

-Hedefinize inandığınız kadar, önünüze çıkması en muhtemel engellere de dikkat etmeniz gerekir. Buna mental contrasting denir.

Duygusal çeviklik zihniyetinizi, motivasyonunuzu ve alışkanlıklarınızı değiştirmek, kalbinizi dünyanın akışkanlığına çevirmekle ilgilidir. Eğlenceli bir merak duygusu ile denemek bize yaşamanın hizmetinde kullanılacak ne varsa getirecektir. “Ne olacağınız” hakkındaki fikirleri bir kenara bırakmak ve süreç içindeki yolculukla özgürce meşgul olmak, hayatı an be an, alışkanlıktan alışkanlığa geçerken her seferinde bir adım atmak gerektirecektir.


25 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page