📌Yirminci yüzyılın ünlü İngiliz süreç felsefecisi A. N. Whitehead’ın kendisinden sonraki tüm felsefe tarihinin onun düşüncelerine sadece bir dipnot olduğunu kaydettiği Platon’un olgunluk döneminde diyaloglar şeklinde yazılmış bir eserdir.
📜Platon’un hocası Sokrates ve öğrencileri ile doğruyu güçlünün belirlediğini düşünen bir bölük sofist tartışır diyalogda. Tartışmayı takip eden tüccar Kephalos ile oğullarından oluşan kişiler tartışmaya pek girmez ama eğri ile doğruyu da ayırt etmeyi her seferinde başarırlar. Belki de ticaret, hemen her devirde eğri ile doğruyu dakik olarak ayırt etmeyi elzem kıldığı içindir bu.
🏰Şimdiye dek bildiğimiz tüm devlet teorilerinin bir şekilde bu diyalogda ele alınıp tartışıldığını, en azından bu tartışmalarda bu teorilere kaynaklık edecek nice boyutun olduğunu ve toplum düzenlerine hâkim olan düşüncelerin çıkış noktalarının, başlangıçlarının tohum olarak yer aldığı gerçek bir hazinedir.
🔦Diyalogun özünde Platon’un tespitlerinin/tezlerinin yer alır: Adalet/ doğruluk, herkesin kendi işini düzgün bir biçimde yaptığı, bir başkasının işine karışmadığı ideal bir şehirde tecelli eder. Bir şehrin adil olabilmesinin teminatı ise, herkesin kendi üzerine düşen işi doğru yapmasını mümkün kılacak kararlar alarak şehri yönetecek olan, filozof kraldır.
🪔Platon “Devlet” adlı eserinde idealar kuramını açıklarken mağara alegorisinden söz eder. Bu alegori ile Platon iki evrenden bahseder. Alegoriye göre bazı insanlar karanlık bir mağaraya zincirlenmişlerdir ve bu insanlar başlarını sağa ve sola çeviremezler sadece karşılarındakini görebilmektelerdir. Doğuştan beri bu mağarada bulunan insanlar mağaranın girişinden yansıyan nesnelerin gölgelerini görür ve bunları gerçeklikleri olarak algılarlar.
🚶♂️Nihayet bir gün bu insanlardan bir tanesi zincirlerinden kurtulur ve mağarayı terk eder. Mağarayı terk eden bu insan mağaranın dışında yeni bir gerçeklik ile tanışır ve duvarda gölgelerini gördüğü nesnelerin gerçek olmadığının farkına varır. Bunu mağaradaki arkadaşları ile paylaşmak üzere mağaraya geri döner. Mağaradaki arkadaşları ise mağaranın dışında farklı bir gerçeklik olduğuna inanmazlar. Ve bu insanlara mağaranın dışındaki gerçekliği aktarabilmek de imkânsızdır.
🌿Platon'un düşüncesi bu alegori üzerinde şekillenir. Ona göre nesneler ve idealardan oluşan iki ayrı dünya vardır. İnsan bedensel olarak nesneler dünyasına aittir ve orada bulunmaktadır. Ancak ruhen bir zamanlar bulunduğu idealar dünyasından izleri kendisinde taşımaktadır.
🔗Alegoride mağaranın toplumu, zincirin o toplumsal yapı içerisinde var olan kuralları, mağaranın duvarına yansıyan gölgelerin toplumda kabul edilen doğruları sembolize ettiği ileri sürülebilir. Buna göre zincirini kıran birey, gerçek hakikatin peşine düşen bir filozofu olduğu kadar sorgulayan insanı da temsil etmektedir.
👉Çünkü Sokrates’le tartışmaya giren Thrasymakhos’a göre Adalet (doğruluk) güçlünün işine gelendir.!
Mutu Pazarlar 🌷
Comments