top of page
  • Yazarın fotoğrafıVolkan Mirzalı

Sosyal Öğrenme - Albert Bandura

Albert Bandura tarafından önerilen sosyal öğrenme teorisi, başkalarının davranışlarını, tutumlarını ve duygusal tepkilerini gözlemlemenin, modellemenin ve taklit etmenin önemini vurgular. Sosyal öğrenme teorisi, hem çevresel hem de bilişsel faktörlerin insan öğrenmesini ve davranışını etkilemek için nasıl etkileşime girdiğini düşünür.

Bu yaklaşım ile 70’li yıllarda ilk kez, insan davranışının anlaşılmasında bilişsel düşünce süreçlerinin dikkate alınması gerektiği ortaya çıkmıştır. Sosyal öğrenme kuramı, düşünce süreçleri ve açıkça gözlenemeyen diğer psikolojik fonksiyonların üzerinde düşünmek için edimsel şartlanmaya karşı bir reaksiyon olarak da gelişmiştir.

Sosyal öğrenme teorisinde, Albert Bandura (1977), klasik koşullanma ve edimsel koşullanmanın davranışçı öğrenme teorileriyle aynı fikirdedir. Ancak, iki önemli fikir eklemektedir:

1. Uyaranlar ve tepkiler arasında aracılık süreçleri meydana gelir.

2. Davranış, gözlem yoluyla öğrenme süreci yoluyla çevreden öğrenilir.

Albert Bandura, Skinner’in söylemiş olduğu klasik ve operant koşullanma kavramlarına itiraz etmez, ancak insan öğrenmesinin sosyal bir ortamda oluştuğunu ve çocukların en önemli öğrenme yaşantılarının başkalarının davranışlarını gözleyerek oluştuğunu savunur. Bandura bu tür öğrenmeye gözlem yoluyla öğrenme (observational learning) adını verir.

Sosyal öğrenme teorisine göre davranış, davranışın sonuçlarından etkilenir. Ödüllendirilen tepkilerin daha sonra tekrarlanma olasılığı fazladır. Cezalandırılan tepkiler ise, olasılıkla sona erecek ve bir daha tekrarlanmayacaktır. Davranışın, davranış sonuçlarından etkilendiği prensibi, hem edimsel şartlanma hem sosyal öğrenme teorisine esas teşkil eder.

Bireyin içinde bulunduğu durumsal süreç, bireyin düşüncesini, gereksinimlerini ve güdülerini belirler. Birey kendi bilişsel sürecinde durumları, uyaranı ve olayları seçer, kritik önemi olan algıları seçer, kritik önemi olanları algılar ve değerlendirir. Bireyin algısı davranışını yönlendirir. Bilişsel etkileşim, maksatlı bir eylemdir. Bu bir düşünce, düşünceler bileşiği ya da davranış olabilir.

SOSYAL BİLİŞSEL KURAMIN TEMEL İLKELERİ

Karşılıklı Belirleyicilik (Reciprocal Determinism)

Sembolleştirme Kapasitesi (Symbolizing Capability)

Geleceği Görebilme (Öngörü) Kapasitesi (Forethought Capability)

Dolaylı Öğrenme Kapasitesi (Vicarious Capability)

Kendini Düzenleme Kapasitesi (Self Regulatort Capability)

Kendini Yargılama Kapasitesi (Self- Reflective Capability)

Kendini Yetkin Görme (Yetkinlik) (Self-Efficacy) şeklinde özetlenmektedir.


Kurum kültürünün uzaktan çalışma modellerinde de sürdürülebilirliğinin sağlanması için organizasyon liderlerinin gündelik yaşamlarındaki tercihlerinin kurumdaki diğer bireylerin sosyal öğrenmesine yön verdiklerine inandığımdan konuyu çok önemli buluyorum. Siz ne dersiniz?



9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page