Dönüşümler üzerine 15 yıllık McKinsey araştırmasının ardından, en son yapılan global anketin sonuçları da bir gerçeği teyit ediyor; Bir şirket ne kadar çok dönüşüm eylemi gerçekleştirirse, başarı şansı o kadar artar. Anketin sonuçları, başarıya giden kısayollarının olmadığını doğrulamakta. Başarılı dönüşümü gerçekleştiren şirketlerin bile potansiyel faydadan yararlanma oranları yalnızca yaklaşık %37. Bir dönüşümün değer kaybının çoğu uygulama sırasında ve sonrasında oluşurken, önemli bir kısmı daha ilk günden itibaren meydana geliyor.
Değer katan dönüşümler için olumlu göstergeler sağlayan üç eylem nedir?
Ø Her seviyedeki çalışan için hedefleri uyarlamak. Dönüşümün hedeflerini tüm çalışanlar için somut hale getirerek, onları yüz yüze iletişime dahil etmek.
Ø İyileştirme fırsatlarını belirlemek için işin kapsamlı, gerçeklere dayalı bir değerlendirmesini yapmak. Finansal hedeflerin tanımlanması programın gidişatındaki en önemli adımlardan biri.
Ø Yüksek performanslı çalışanları en yüksek değerli girişimlere atamak. Yüksek performanslı çalışanlara çok fazla inisiyatifle aşırı iş yüklemek yerine, bu bireyleri başarılı dönüşüme ve yüksek profilli girişimlere odaklanabilmelerini sağlamak.
Araştırmanın sonuçlarına göre şirketlerin dönüşüm başarı oranı yıllardan beri yüzde 30. Başarı elde etmek zor ancak bütünsel bir yaklaşım ile bazı eylemleri gerçekleştirerek toplam faydayı arttırmak mümkün.
Bu sıralar pek çok şirketin başlattığı ve sürdürdüğü Çeviklik Dönüşümleri sebebi ile konuyu ele almak istedim. Pek çok şirketin en büyük odağının scrum team’lerin oluşturulması sprintlerin gerçekleştirilmesi ve OKR’ların belirlenmesi olarak gözlemliyorum. McKinsey’in araştırma sonuçlarına bakarak başarılı olup olmadığımızı değerlendirirken şirketimizin dönüşümler konusundaki kondisyonunu ve konulara bütünsel bakma alışkanlığımız kadar önemli olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Çevik dönüşüm özelinde bütünsel bakış açısı konusundaki düşüncemi örneklemem gerekirse, Çeviklik kültürünün ritüel uygulamalarını yapmak kadar sürecin en büyük hammaddesi hatalardan öğrenebilme kültürünü de yeşertmemiz gerektiğine inanıyorum.