top of page
  • Yazarın fotoğrafıVolkan Mirzalı

Beklenmeyeni Beklemek

📌Genellikle kültürel varsayımlarla ne ölçüde yönlendirildiğimizin farkına varamayız. Fakat ancak içinde bulunduğumuz duruma başka bir kültürün bakış açısıyla bakarsak, onu yeni biçimde görebiliriz. Bunu denemek için kendi yaptığınızı bir gencin, bir avukatın, bir kamyon şoförünün, bir kuş gözlemcisinin, bir rock müzisyeninin, tekerlekli sandalyeye mahkûm bir insanın, hatta anne ve babalarınızın neslinden bir kişinin gözleriyle bakmanız yeterlidir.


📜Nassim Nicholas Taleb, insanların bizim sandığımızdan çok daha az düşündüğünü öne sürer; eylemlerimizin büyük bölümü içgüdüseldir. Bu da bizim siyah kuğu olaylarını anlamamızı daha az olası kılar çünkü insan her zaman detaylarda kaybolur.


"İnsan beyni, tecrübeden hareketle genel varsayımlar yapacak şekilde tasarlanmıştır. Burada sorun gerçek hayatta bütün bir varoluş boyunca sadece beyaz kuğular gördükten sonra siyah bir kuğunun ortaya çıkmasıdır.


🔎Ne kadar az şey bildiğimiz gerçeğine dayanmak ve akıl yürütmelerimizdeki hataların farkında olmak daha iyidir; mesele siyah kuğu olaylarını öngörebilmek değil, sadece zihinsel olarak biraz daha hazırlıklı olmaktır.


🔦Büyük, öngörülmemiş olaylara ya olayın bir kez daha meydana gelmesini önlemeyi (kötüyse) ya da bir kez daha olmasını (iyiyse) sağlamaya çalışan küçük, odaklanılmış durumlara tepki vermek insanın doğasında vardır. Ama yapmamız gereken, bilmediklerimize ve neden bilmediğimize dikkatli gözlerle bakmaktır. "


☎ Bir şeyi aynı şekilde daha çok yaptıkça onu başka bir şekilde düşünebilmemiz zorlaşır. Graham Bell bu sözü söylediğinde aynı şeyi düşünüyordu. Beklenenin tam tersini yapmak ne gibi sonuçlara ulaşır, bunu test edin


🔮Roger Von Oech, Heraklitus’un epigramlarından esinlenerek yazdığı "Beklenmeyeni Bekleyin" kitabında bu kavramı turna balıkları üzerinde yapılan bir deneye atıfta bulunarak şöyle anlatır;

 

"Bir kural, eğilim ya da davranış iyice benimsendiyse; başlangıçtaki neden tümüyle ortadan kalkınca bile ondan kurtulmak çok zordur. Yaratıcı düşünce yalnızca yeni fikirler üretmeyi değil geçerliliğini yitirmiş olanlardan kurtulmayı da içerir. Bu yüzden var olan bir kuralı, programı ya da politikayı incelerken daima "Bu kural niçin kondu?" diye sormak iyi bir alışkanlıktır. Daha sonra "Bu nedenler hâlâ geçerli mi?" sorusunu sorun. Yanıt olumsuz ise bu kuralı eleyin." der.

 

 Ve sözlerini şu iki soruyla bitiriyor:

 "Hangi varsayımlarınızı güncelleştirmelisiniz?"

 "Hangileri artık geçersizdir ve bırakılabilir?"


✅Bundan ilham alarak düşüncenizi özgürleştirmek için yapmakta olduğunuz şeye lütfen “mantıksız” bir pencereden de bakın.


Mutlu Pazarlar 🌷

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page