🔎Daniel Goleman'ın "Odak" isimli kitabı, harika bir liderlik ve bireylerin daha verimli, tatmin edici bir yaşam sürmelerine ulaşmak için dikkatin kaybolduğu bir dünyada, modern çağın bilgi bombardımanı içinde odaklanma becerilerini geliştirmenin önemini vurgular. Buradaki önemli nokta, dikkatimizin kıt bir kaynak olduğu ve artan odaklanmadan hepimizin faydalanabileceğidir.
👉Amerikan psikolojisinin kurucusu William James'in gözlemine göre, "Dağılan dikkati irade gücüyle tekrar tekrar toparlama yeteneği tam da yargı, karakter ve iradenin kaynağıdır."
📝Goleman, odaklanma ve dağınıklık arasındaki dengeyi kurmanın, bireylerin iş ve özel yaşamlarında daha başarılı olmalarını sağlayabileceğini savunur. İdeal olan, ikisi arasında bir denge bulmak ve zihnin başka yere gitmesine neden olan dikkat dağıtıcı şeyler tarafından görevden uzaklaştırılmak yerine kasıtlı olarak açık farkındalığa geçiş yapmaktır.
🕓Goleman'ın ifadesiyle "yaratıcı bir koza" olan açık farkındalığı sürdürmek için boş zamana ihtiyacımız var. Hepimiz, yaratıcı düşünmek için zamanımızı koruyabileceğimiz yaratıcı bir kozanın içine yerleşecek bir alan bulmalı veya zaman ayırmalıyız.
➰İşin sırrının bir kısmı dengeyi bulmaktır, ancak sinir sistemimiz bunu zorlaştırabilir. Örneğin Albert Einstein şöyle demiştir: "Sezgisel akıl kutsal bir armağandır, rasyonel akıl ise sadık bir hizmetkardır. Hizmetçiyi onurlandıran ve hediyeyi unutan bir toplum yarattık."
🎇Çalınan dikkat kitabının yazarı Johann Hari ise dağınıkdan kurtulmanın yegâne yolunu ilk etapta kendi akışını bulmak olarak görüyor. Ancak sadece uzaklaşıp rölantiye almak değil, peşinden koşulan olumlu bir hedef belirlemek gerekiyor. Telefondan, internetten, X’den uzaklaşıldığında dikkat dağınıklığından kurtulmamış oluyorsunuz. Ona göre bir şeyi başka bir şeyle ikame etmek gerekiyor. Dikkat dağınıklığını yaratan neyse onu çıkarıp yerine akış kaynakları koymak: sözgelimi kitap okumak, yazmak gibi. Sadece kendini yalıtmak ise bir boşluğa tekabül ediyor. Üstelik bunu bir hafta değil, beş-altı hafta boyunca zorlana zorlana yapmak gerekiyor.
🍂Dengeyi bulmanın sorunu çaba ve pratik gerektirmesidir. Çaba gerektirir çünkü daha dürtüsel olan aşağıdan yukarıya beyin kontrolü ele almayı sever. Bilimsel açıdan bakıldığında, beynin aşağıdan yukarıya doğru fonksiyonlarının devreleri, prefrontal korteksten çok daha hızlı tepki verir. Prefrontal korteks, yani yukarıdan aşağıya zihin, güvenliğe, beslenmeye ve üremeye yöneliktir. Bu nedenle, dikkatimiz dağıldığında ya da çok fazla bilgi bizi bunalttığında dürtüsel davranışlara daha yatkın oluyoruz. Dikkat dağıtıcı pek çok şeyin bilişsel aşırı yük yarattığı teknolojik bir dünyada, öz kontrolümüz yıpranıyor, bu yüzden düşünmek yerine tepki verme veya çikolataya akılsızca uzanma eğilimindeyiz.
🧯Bazı uzmanlar günümüzün iş dünyasının liderlerini kuşatma altında olarak tanımlıyor. Bunun nedeni, herhangi bir liderlik pozisyonundaki başarının büyük ölçüde üç odak alanına ve liderlerin odak üçlüsünü nasıl anlayıp dengelediğine bağlı olmasıdır. Üçlüyü dengelemek, düşünme zamanına öncelik vermek ve neye ihtiyacımız olduğuna dikkat etmek, yani içsel benliğimize odaklanmak anlamına gelir. Başkalarına güçlü bir şekilde odaklanmak, etrafımızdakilerle iyi bağlantılar kurmamıza yardımcı olur. Başkalarına odaklanmak da empatiyi geliştirir. Kitapta "empati odaklı liderlik" için 3 odaklanma türü tanımlanmakta ve ele alınmaktadır; dahili, ilişkisel ve harici odak
🗝IQ'yu ölçmeyi bırakıp, odaklanma düzeylerini ölçmeye başlama zamanı gelmiştir.
Mutlu Pazarlar🌷